| IGS
|
| | SIIRLER ve MARSLAR | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
GüLüm* Forumda yaşıyor
Mesaj Sayısı : 269 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 09/07/08
| Konu: SIIRLER ve MARSLAR C.tesi Tem. 26, 2008 9:51 pm | |
| SAKARYA TÜRKÜSÜ
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya: Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir: Oluklar çift, birinden nur akar, birinden kir. Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kainat: Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat! Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne? Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine: Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için. Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin? Rabb'im isterse, sular büklüm büklüm burulur. Sırtına Sakarya'nın, Türk tarihi vurulur. Eyvah, eyvah, Sakarya'm, sana mı düştü bu yük? Bu dâvâ hor, bu dâvâ öksüz, bu dâvâ büyük!.. Ne ağır imtihandır, başındaki Sakarya! Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya? İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal; Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal, Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan: Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan! Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân; Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an! Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu? Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu? Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna? Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna? Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir? Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir! Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler; Sakarya, kandillere katran döktü geceler. Vicdan azabına eş kayna kayna Sakarya. Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya! İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su: Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu. Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek: Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek? Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl! Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl! Sakarya, saf çocuğu, mâsum Anadolu'nun, Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun! Sen ve ben, gözyaşıyle ıslanmış hamurdanız; Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız! Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader; Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider! Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz: Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber kılavuz! Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya: Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!
Necip Fazil Kisakürek | |
| | | GüLüm* Forumda yaşıyor
Mesaj Sayısı : 269 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 09/07/08
| Konu: Geri: SIIRLER ve MARSLAR C.tesi Tem. 26, 2008 9:52 pm | |
| Istiklal Mar$imiz
Korkma, sönmez bu $afaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yildizidir, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayim, çehreni ey nazli hilal! Kahraman irkima bir gül! Ne bu $iddet, bu celal? Sana olmaz dökülen kanlarimiz sonra helal... Hakkidir, hakk'a tapan, milletimin istiklal!
Ben ezelden beridir hür ya$adim, hür ya$arim. Hangi çilgin bana zincir vuracakmi$? $a$arim! Kükremi$ sel gibiyim, bendimi çigner, a$arim. Yirtarim daglari, enginlere sigmam, ta$arim.
Garbin afakini sarmi$sa çelik zirhli duvar, Benim iman dolu gögsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasil böyle bir imani bogar, 'Medeniyet!' dedigin tek di$i kalmi$ canavar?
Arkada$! Yurduma alçaklari ugratma, sakin. Siper et gövdeni, dursun bu hayasizca akin. Dogacaktir sana va'dettigi günler hakk'in... Kim bilir, belki yarin, belki yarindan da yakin.
Bastigin yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tani: Dü$ün altinda binlerce kefensiz yatani. Sen $ehit oglusun, incitme, yaziktir, atani: Verme, dünyalari alsan da, bu cennet vatani.
Kim bu cennet vatanin ugruna olmaz ki feda? $üheda fi$kiracak topragi siksan, $üheda! Cani, canani, bütün varimi alsin da hüda, Etmesin tek vatanimdan beni dünyada cüda.
Ruhumun senden, ilahi, $udur ancak emeli: Degmesin mabedimin gögsüne namahrem eli. Bu ezanlar-ki $ahadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- ta$im, Her cerihamdan, ilahi, bo$anip kanli ya$im, Fi$kirir ruh-i mücerred gibi yerden na'$im; O zaman yükselerek ar$a deger belki ba$im.
Dalgalan sen de $afaklar gibi ey $anli hilal! Olsun artik dökülen kanlarimin hepsi helal. Ebediyen sana yok, irkima yok izmihlal: Hakkidir, hür ya$ami$, bayragimin hürriyet; Hakkidir, hakk'a tapan, milletimin istiklal !!!
Mehmet Akif Ersoy | |
| | | GüLüm* Forumda yaşıyor
Mesaj Sayısı : 269 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 09/07/08
| Konu: Geri: SIIRLER ve MARSLAR C.tesi Tem. 26, 2008 9:55 pm | |
| Gel...
Beklerim bikmadan, hazan olsa da. Agarmis, bembeyaz saclarinla gel... Gonul yaprak doktu, bag bozumunda, Gullerin solsa da dikenlerle gel...
Ne cikar gulmeyi unutsa yuzun? Dunyayi kavuran ahlarinla gel. Asinasi olduk biz artik huznun, Derdinle, gaminla, ferdaninla gel.
Cekerim kahrini, mihnetinle gel, Bagisladim ama, iffetinle gel. O catik, ofkeli kaslarinla gel, Gel, beni olduren saclarinla gel...
Ahmet Günbay Yildiz | |
| | | GüLüm* Forumda yaşıyor
Mesaj Sayısı : 269 Yaş : 35 Kayıt tarihi : 09/07/08
| Konu: Geri: SIIRLER ve MARSLAR C.tesi Tem. 26, 2008 10:02 pm | |
| HATRINA DÜŞECEĞİM
Kopkoyu bir sis içinde bir akşam Hatırına düşeceğim belki Bir an ıslayacak yağmur yüzünü Birden o tatlı demleri hatırlayacaksın Sonra sıcak yatağında uzun uzun Ağlayacaksın Ağlayacak.!
Boğazında bir şeyler düğümlenecek Ah yanımda olsaydı diyeceksin Tüm yıldızlar gülecek haline Ay'da göz kırpacak İliklerine işleyecek bensizlik Kahrolacaksın...!
Bir sigara tüttüreceksin ihtimal Ufku seyredeceksin saatlerce Bir rüzgar kopçalayacak yüzünü Sonra hayalim gelecek karşına Bir Şiirimi mırıldanacaksın Hıçkıracaksın..!
Gönlünden atamadığın gibi kafandan da Silemeyeceksin beni düşlerine gireceğim her gece İnce bir hüzün bürüyecek yüzünü Ve çırılçıplak gerçekleri o zaman Anlayacaksın..!
Sonra bir şeyler yazmak isteyeceksin Kafan gibi kaleminde işlemeyecek Unutmak isteyeceksin her şeyi Ama unutamayacaksın hiç bir şeyi Kıvranacaksın.!
NECİP FAZIL KISAKÜREK | |
| | | | SIIRLER ve MARSLAR | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|