KARLAR...
Beyin göz penceresinden yagan kari seyrederken düsünür:"Bu kartaneciklerinin belirli bir sekli var midir?" Düsünce burada bitmemistir, devam eder:"2 ila 3 bin metreden yere düsen kar tanecikleri neden birbilerine carpip, büyük toplar haline gelmiyorlar?"
Kar tanelerinin sekli var midir?yok mudur? Bunun icin bir genc calismaya basladi. Evvela kar tanelerinin sekillerini görebilmek gayesi ile bir büyütec aldi. Sonra sokaga firlayip, sacak altinda kendine bir yer ayirdi, elineki kartonu yagan karin altina uzatti. Düsen taneleri, hemen önüne cekti ve büyütecini onun üzerinde gezdirdi, net görüntü elde etmeye basladi. Hayretler icindeydi: Zira kar tanesi gayet muntazam geometrik sekillerde ve bir dantel zerafetinde islenmisti. Bunu üzerine elindeki kartonu silkeledi ve tekrar karin altina uzatti.
Düsen, bir, iki taneyi önüne cekti ve büyüteci ile onlari da bakti.
Hayret bir kat daha artti. Cünkü gördügü kar tanecikleri ayri ayri bicimde ve hepsi muntazam geometrik sekillerde ve fevkalade islenmislerdi.
Aklina bir baska fikir geldi: Acaba kar tanelerinin fotografini cekmek mümkün olamaz miydi?
Mikroskopla görülebilen mikroplarin fotograflari cekilirken, kar tanelerinin fotografi neden cekilmesin?
Insan beyni bunu da caresini buldu. Tespit ettigi kar sekilleri bes yüzü asmisti..
Yildiz bicimindeki karin, her bir parcasi digerine esitti... Altigen kartaneciklerinin kenarlari ayni uzunluktaydi. Bu esitlik, bu simetriklik onu allak bullak etti. Tesadüf denilen sey ve kendi kendine olus nazariyesi yikilmisti.... Bir büyük geometri alimi vardi, bu alim, kristallerde ve kimyevi bilesiklerde daima geometriyi kullaniyordu. Sonra biraz daha teferruati düsündü: Bakti ki her sey bir ölcü ve ahenk icinde.... Iste o zaman secdeye kapandi:" Sen olmasan bunlar izah edilemez, Allahim!" diye, O'nun noksan sifatlardan tenzih etti.